Başlık: “Sacha Boey’in Pişmanlığı: Galatasaray’ın Yıldızının Bayern Münih Macerasındaki Mücadeles”
Sacha Boey, Ocak 2024’te Galatasaray’dan Bayern Münih’e transfer olduğunda, bu bir rüya transferi olarak görülüyordu. Türkiye Süper Lig’inde parlayan 23 yaşındaki Fransız sağ bek, bir Türk kulübünün bir oyuncuyu yurtdışına sattığı en yüksek bedel olan 30 milyon euro karşılığında Avrupa’nın elit kulüplerinden birine geçti. Boey’in hızı, savunma direnci ve hücum yetenekleri, onu Galatasaray’da taraftarların sevgilisi yapmış, 2022-23 sezonu lig şampiyonluğunda kilit bir rol oynamıştı. Ancak, bir yıldan biraz fazla bir süre sonra, Boey’in Bayern’deki hayatından memnun olmadığı ve transfer kararından pişmanlık duyduğu haberleri ortaya çıktı. Onun hikayesi, genç oyuncuların yeni bir ligde hırslarının peşinden koşarken karşılaştıkları zorlukların çarpıcı bir örneği.
Boey’in Galatasaray’daki yükselişi adeta bir meteorunkine benziyordu. Fransa’nın Montreuil kentinde doğan oyuncu, Stade Rennais’in altyapısında yetişti ve 2021’de 1,15 milyon euro gibi mütevazı bir bedelle Galatasaray’a katıldı. İlk başlarda düzenli forma şansı bulmakta zorlandı, ancak teknik direktör Okan Buruk yönetiminde Boey, dinamik bir sağ beke dönüştü. İleri çıkarak isabetli ortalar yapma ve zorlu kanat oyuncularına karşı ayakta kalma yeteneği, İstanbul devinde 83 maçta 4 gol ve 2 asistlik bir performans sergilemesini sağladı. 2023-24 sezonunda, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi mücadelesinde parladı ve Avrupa’nın dört bir yanındaki scoutların dikkatini çekti. Sağ bek pozisyonuna uzun vadeli bir çözüm arayan Bayern Münih, Boey’i Joshua Kimmich gibi yaşlanan yıldızların yerine ideal bir isim olarak gördü.
Ancak Münih’teki hayat, Boey için hiç de kolay olmadı. X’teki paylaşımlar ve Fransız medyası, Boey’in Bayern’de hem saha içinde hem de saha dışında uyum sağlamakta zorlandığını ve kendini rahatsız hissettiğini bildirdi. Bundesliga’nın fiziksel ve taktiksel gereklilikleri, Süper Lig’den oldukça farklıydı ve Boey, Noussair Mazraoui ile Josip Stanišić’in gerisinde kaldı. Sakatlıklar da işini zorlaştırdı; erken yaşadığı bir hamstring sakatlığı, 2024-25 sezonunda sadece 15 maçta forma giymesine ve yalnızca 8 kez ilk 11’de yer almasına neden oldu. 0 gol ve 1 asistlik istatistikleri, Galatasaray günlerindeki performansıyla kıyaslandığında sönük kaldı ve eleştirmenler, Bayern’in yüksek pres sisteminde tereddütlü göründüğünü belirtti. Saha dışında ise kültürel ve dil bariyerleri, Boey’in Galatasaray’daki tutkulu, aile gibi atmosferin aksine yalnız hissetmesine yol açtı.
Boey’in yaşadığı pişmanlık, genç oyuncuların büyük kulüplere geçişlerinde karşılaştıkları daha geniş bir soruna işaret ediyor. Bayern gibi kupa beklentisinin yüksek olduğu bir kulüpte anında performans gösterme baskısı çok büyük. Galatasaray’da garanti bir ilk 11 oyuncusu olan Boey, Bayern’de yoğun bir rekabetle ve Vincent Kompany’nin taktik disiplin öncelikli sistemine uyum sağlamakla karşı karşıya. X’te, örneğin 28 Nisan 2025’te
@HaBiRetwiTT
tarafından yapılan bir paylaşım, Fransız medyasının Boey’in zorluklarını yazdığını ve İstanbul’da bulduğu “yuvayı” özlediğini öne sürüyor. Bu paylaşımlar kesin olmasa da, Boey’in ekibinin 2026’da kiralık bir transferle özgüvenini geri kazanmayı düşündüğü yönündeki haberlerle örtüşüyor.
Galatasaray taraftarları ise karışık duygular içinde. Boey’in ayrılığı birçoklarını üzdü, ancak 30 milyon euroluk transfer bedeli, Gabriel Sara gibi yeni transferlerin yolunu açarak acıyı hafifletti. X’teki bazı taraftarlar, Boey’in geri dönmesi için çağrıda bulunarak, kulübün mücadeleci ruhunu temsil eden bu oyuncunun dönüşünü hayal ediyor. Ancak Galatasaray, Victor Osimhen gibi yıldızlarla 2024-25 sezonunda şampiyonluk yarışına odaklanmış durumda. Bayern için Boey’in zorlukları, yüksek bir transfer ücretinin bile anında başarıyı garanti etmediğini hatırlatıyor. Sportif direktör Max Eberl, Boey’e destek verdiğini açıkça belirtti, ancak formu düzelmezse sabır tükenabilir.
Boey’in hikayesi henüz bitmedi. 23 yaşında, Bayern’de veya başka bir yerde kendini kanıtlamak için vakti var. Pişmanlığı, genç bir yeteneğin futbolun en zorlu geçişlerinden birinde yaşadığı büyüme sancılarını yansıtıyor. Şimdilik, İstanbul’da bıraktığı boşluk ve çimlerin her zaman daha yeşil olmadığı dersiyle, bir Galatasaray kahramanı olarak anılmaya devam ediyor.
